İktidara yakınlıklarıyla bilinen Yeni Akit ve Yeni Şafak gazeteleri, dün grup toplantısında GÜZEL Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ‘destek’ sözlerine yanıt verdi. Yeni Şafak’ta yer alan haberde, “Akşener’in iddia ettiği gibi yakın geçmişte böyle bir olay yaşanmadı” denilirken, Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu da, “Başından sonuna kadar gazetenin içindeyim. Meral Akşener’i ne gördüm, ne de adının geçtiğine tanık oldum.… ” diye ekledi.
Akşener, partisinin kümelenme toplantısında yaptığı konuşmada, “Sayın Ekrem Bey’e koştuğum gibi bu kez de Ekrem kardeşime koştum.
Akşener şöyle devam etti:
Zahid Akman Bey’i hatırlıyor musunuz? Beni gece 1’de aradın kimseyi bulamadın ama beni bularak buldun unuttun mu? İsteğinizi, isteğinizi yerine getirdim.
Ey Yeni Şafak’ın sahipleri. Avukatınız evinize baskın yapıldığında kimseyi bulamamış. Bul ve bul beni buldu. Ben de oradaydım.
Ey Akit, Vakit’in sahipleri, 1999. Kocaeli’den Refahyol Milletvekili Adayı Refahyol İçişleri Bakanı Meral Akşener’i arayıp, ‘Abla ne yapıyorsun, yüksek sesle bizi ziyaret et’ dediğinde, hatırlıyor musun? ‘ Geldim. Kimseye bulaşmadın çünkü hepsi korkaktı. Emine Hanım’a koştuğum gibi bu sefer de kızım Dilek’e koştum…
Yeni Şafak’ta yer alan haberde şu sözler yer aldı:
Akşener’in öne sürdüğü gibi yakın geçmişte böyle bir olay yaşanmadı. Albayrak Kümesi, Yeni Şafak’ı satın aldıktan sonra dönemin bekçilerinin yoğun baskılarına maruz kaldı. Albayrak Ailesi, Nisan 1999, Mart 2000, Eylül 2001 ve Ocak 2002’de gardiyanlar tarafından basıldı. Aileye iftira atıldı ve bazı aile üyeleri haksız yere gözaltına alındı ve tutuklandı. Bu haksızlıklar karşısında Akşener’den hiçbir zaman takviye istenmediği gibi Akşener de bu olaylar sırasında Albayrak Ailesi’nin yanında yer almadı.
Yeni Sözleşme’nin yazarı Ali Karahasanoğlu’nun cevabı ise şöyle:
(…) Saçmalık: 1999’da Meral Akşener kontrata/süreye üs ziyareti yapmadı. Cumhuriyet gazetesinin amaç göstermesi üzerine 300 polisle yürütülen bir operasyondu.
Başından sonuna kadar gazetedeydim.. Meral Akşener’i ne gördüm ne de adının geçtiğine şahit oldum.
Sabah polis geldi, tüm binayı aradı. “Tam bir polissin ki.. Bu bir gazete. Gazeteyi yarına hazırlamalıyız. “Telefonunuzu bir an önce bitirin” dememize rağmen.
Arama akşam saatlerine kadar devam etti. Ne, Meral dedik. Akşener de bize yardıma gelmedi. O tarih aslında seçimden 5 ay sonraydı. Seçim öncesi olağan savcı-polis işlemleri dışında sözleşmede bir şey olmadı, o halde Meral Akşener’i arayalım.
Ama toparlamayalım, açıklığa kavuşturalım: Meral Hanım’ı aramadık. Meral Hanım da gelmemiş. Geldiği tarih 1999 değil 2004.
MHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu için değil, takviye için bize geldi. Erbakan Hoca’ya verdikleri desteğin bir göstergesi olarak Erbakan Hoca’nın hatırı için Refahyol hükümeti ile görüştük ve görüşlerini kamuoyuna aktardık. İşte Meral. Kadın. Meydandan defolun artık.. Sözleşmeye yüksek sesle yapılan ziyareti gösterin bize..
Akittv’ye gelin.. Gözlerimizin içine bakın ve “Beni Akit’e destek için aradınız” deyin. Eğer söyleyebilirsen…
